Mayıs geldi, tatlı bir telaşeyi de beraberinde getirerek...
Sanki nikahım aylar sonraymış gibi, heyecanlanmak için takvimlerin Mayıs'ı işaret etmesini bekledim bir süredir. Rölantiye aldığım heyecanlar, mayıs ayının gelişiyle bir bir su yüzüne çıkmaya başladı. Haliyle kulak çınlamalarımda artış da olunca dedim ki, heyecan doz aşımında :)
Mayıs genel olarak en sevdiğim aylardan biridir.
Tatlı bahar çiçeklerine ılık bahar rüzgarlarının eşlik ettiği, günlerin iyiden iyiye uzadığı, yazın geçiş mevsimi, güzel müjdecisi... Şu aralar havalar biraz serin de gitse, ikinci haftadan sonra toparlayacağıma inanıyorum.
Yoğun çalışma tempomda, nikah hazırlıklarına gerekli süreyi ayıramasam da, yapı itibarıyla detaylar peşinde fazlaca koşan biriyim. Hal böyle olunca da düşünülecek öyle çok küçük ayrıntı var ki, her birine ayrı ayrı kafa yoruyorum, yorgun düştüm.
Asıl güzel olanı, bir gün sonrasında çıkılacak tatil elbette... Herhalde yattığımız yeri beğeniriz.
Nihakımız 28 Mayıs'ta... Açıkçası damat bey de, ben de eller havaya göbekler fora sevmediğimiz için, nikah ve sonrasında uzun bir kokteyl tercih ettik. Kokteyl deyince aklımıza genelde sadece kanepe ve içki gelse de, Türk Japon Vakfı bu konuda oldukça bonkör... Havuç, salatalık, çerez ve cipsle başlıyor ikramlar ve kanepelerle devam ediyor. Sonrasında köfte, sigara böreği ve tavuk geliyor ki çok leziz... Bu esnada alkollü-alkolsüz içecekler derken insan havaya giriyor bir şekilde :)
Müzik ise sadece keman, çello ve flütten oluşuyor. Çok seçkin, sakin ve güzel bir mekan olduğuna inanıyorum. İnşallah çok ama çok güzel geçer. Sonrasında tavsiyelerimi de paylaşırım.
Gelin olmak daha çok detay düşünmeyi gerektiriyor tabii ki. Sadece gelinlik olsa iyi... Saç, baş, makyaj, ayakkabı, gelin çiçeği, duvağı, kesesi, yakınların saçı makyajı, nikah şekeri derken liste uzuyor gidiyor...
Neyse ki bu işleri geçtiğimiz aylarda çözdüm.
Yukarıdaki fotoda solda gördüğünüz, tatlı somon erengüllerden oluşan gelin çiçeğim. O kadar sevdim ki, sonrasında evimde dekor olarak kullanmak istediğim için buket atma merasimi düşünmüyorum :) Bir de aynısının minik damat yaka çiçeği var. Tutma yeri hasır ve kurdelesi pembe... Çok çok beğendim. Sipariş verdiğim yer için,buraya TIK TIK. Çiçeğin, 220 TL gibi bir fiyatı var.
Gelin ayakkabımı aylar önce kafamda tasarlamıştım aslında. Örneğin uçuk pembe olsun istiyordum ama saten olsun istemiyordum. Topuklu olsun ama rahat olsun istiyordum... Derken Ankara Soysal Çarşısı'nda, Berfu Ayakkabı ile karşılaştım.
Kısacası siz hayal ediyorsunuz, onlar yapıyorlar. Derisini, rengini, fiyonk büyüklüğünü, topuk ölçüsünü ben seçtim. Onlar da hayata geçirdi. Ayakkabım çooook ama çok içime sindi. Üstelik ortopedik tabanlı olması da müthiş bir artı oldu! Derisi ilginç, pinpon deri denen kabarcıklı ve farklı bir deri. Berfu Ayakkabı'ya çoook teşekkür ederim. Ne kadar rahat da olsa, o gün için pek çok ayakkabı rahatlatıcı, bant, nasır önleyici, v.s. almayı tabii ki ihmal etmeyeceğim. Ayakkabının fiyatı 225-TL...
Üstelik nikah günü için bir acil durum çantası hazırladım :) Onun içine neler koyduğumun bilgisini de sizinle bir başka yazımda paylaşıyor olacağım....
Bu da bizim nikah hediyeliklerimiz :) Aslında çok bakındık, ne yaptıracağımıza bir karar veremedik. Derken bu kuzulara rastladım instagramda. Müstakbel eşim Ziraat Mühendisi olunca, ben de kuzulara deli olunca dedik bundan güzel hediyelik mi olur bizi yansıtan :) Kutu içinde saman görünümlü rafya ve üzerinde pembe, beyaz ve maviden oluşan kuzuları hediyelik olarak seçtik. Üzerine isim etiketlerimizi de yaptırdık, onları da bir başka yazımda daha detaylı olarak fotoğraflarım :) Kuzuları ve kutuyu iyice süslettik. Biraz fazla çocuksu oldu belki ama ne farkeder ki? Biz sevdikten ve eşim de ben de beğendikten sonra, gerisinin hiçbir önemi yok. İkimizin de içinden ve işinden bir parça yansıtıyor bu şirin hediyelikler. Fiyatına gelince... Nikah hediyeliği dediğimiz şey korkunç bir sektör olmuş söylemeden geçemeyeceğim. Bizim yaptırdığımız, kokulu taş. Bebek pudrası kokuyor, çok ama çok güzel. 400 tane yaptırdık ve tanesi 1,75 TL'den anlaştık. Çok iyi araştırmanızı öneririm çünkü korkunç rakamlar zikrediliyor bu sektörde. Tanesine 4 TL deyip bir kuruş indirim yapmayanı gördüm. Emeğe saygı tamam da, insanı aptal yerine koymamak lazım. 400 ile çarpınca korkunç bir rakam çıkıyor ortaya, zaten evlilik pahalı bir şey, olabildiğince tasarruflu olmak lazım.
Güzel nikah hediyeliklerimiz için Esra Hanım'a çok teşekkürler. Kendisine instagram'dan kokulu_tas_atolyesii ismi ile ulaşabilirsiniz. Sonu iki "i"li :) Umarım konuklarımız da kuzularımızı beğenir.
İşte böyle koşturmacalarla geçiyor günler. Bugün nikah davetiyelerimizin dağıtımına da başladık. Dediğim gibi detay çok fazla ve insanı gerçekten strese sokuyor. Yine de güzel telaşeler diyerek tadına vara vara, düşüne düşüne yapmaya çalışıyorum her şeyi. Güzel gönüller bir olduktan sonra, Allah da nazarlardan saklasın inşallah, başka neyin önemi olabilir ki... Gel bakalım 28 Mayıs :)
hayırlı olsun, gönlünüzce olsun:-)
YanıtlaSil